26 Aralık 2021 Pazar

 

Kar Masalı

Kar, uzun kış gecelerine bir masal havası verirdi. Ay yoksa bile dışarısı kar nedeniyle çok karanlık görünmezdi. Dağın yamaçlarına evler seyrek bir biçimde serpilmişti.

Sen seyrek bile değildin, tektin. Yalnız… Uçsuz bucaksız gecede karın masalında boşlukta sallanıyordun. Ağır ağır, karların ağaçların dallarından hafifçe dökülmesi gibi… Düşüyordun boşluktan boşluklara… Her şey uzakta, çok uzaklarda kalmıştı. Buralar boştu, boşluktu, kimse yoktu, kimsesizdi; “kimseler” bin kilometreden de daha uzakta kalmıştı, dostluklarınsa bırakılan yerde bir daha bulunacağı kuşkuluydu. Kimse bıraktığın yerde beklemezdi, herkes kendi açtığı yolda giderdi.

Kar yağardı, yürek üşür ve titrerdi, kapatırdı kapakçıklarını. Bir müzik fısıldardı odada: “Dizelere göm şair beni”, “kalbim katlan bunlara”.

Eski aşklara dönüş yoktu, öyle bir yol yoktu, aşklara çıkan bütün yollar karlarla örtülmüştü. Uzaklık soğuttukça karlar da buza dönüşüyordu. Zaten bütün aşklardan da çekip gitmemiş miydin? “Çekip gitsen yitik aşklar tarihinden” ne olurdu?

“Gece gelen konuk”lardan hep aynı biri yatıya kalırdı, yalnızlık… Gece uzar da uzardı uzayın boşluğunda. Sağın solun hep evren…

“Kar, dalları ört”müştü. Örtülen yalnızca dallar değildi; sevgiler, dostlar, dostluklar, umutlar… Gidemiyordun sevginin sıcak iklimine… Oysa her şeyi bağışlayacak olgunluktaydın artık. “Acılar da olgunlaştırır(dı)  insanı”.

Geçmişe ağıt bir yere kadar… Yaşam kendini yeniler hep... Kazanan, gelecektir.

Sonra gökten kar yerine elma da düşermiş. İyiler kazanırmış hep masallarda, ne güzel…

Bu kar masalının “kızıl atlıları” da masalın sonunda gelip prens(es)i getirmişler ve “rüzgâr kanatlı atlılar gibi geç(miş) hayat!"

Dizeler: “Dizelere göm şair beni” (Kıvılcım Vafi), “Kalbim katlan bunlara” (Metin Demirtaş), “Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim” (Ataol Behramoğlu),  “Çekip gitsem habersiz yitik aşklar tarihinden” (Nuri Sağaltıcı), “Sen gece gelen konuk” (Yağmur Atsız), “Kar dalları örttü” (Metin Demirtaş), “Acılar da sevinçler gibi, olgunlaştırır insanı” (Ataol Behramoğlu), “Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!” (Nâzım Hikmet)

 


 

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa