“Güzel”i Savunmak
Yoksulu savunmak, yoksulluğu savunmak değil bence ama kimileri öyle sanıyor. Bu “sanı” karşıt iki görüş arasında da yandaş buluyor. Yok böyle bir şey. Ben, yoksulların o durumdan kurtulmasını savunuyorum. Neden “kimileri” gibi yoksulluğu kutsallaştırayım ki? Bu yanlışa düşmekten kaçınmalıyız? Tıpkı “eski günleri” özleyeceğiz diye “yer sofrasını”, “ortak tabaktan yemeyi” savunmanın ilkel ve yanlış oluşu gibi.
Nereden takıldım bu konuya? Selda’nın söylediği bir türküdeki şu dizeler beni hep rahatsız etmiştir: “Bugün buldum bugün yerim / Hak kerimdir yarına” Fonda da bu sırada alkışlar… Neden? Çok mu güzel bir “yaşam felsefesi”? “Toplumcu tasarım” bunu mu öğütlüyor? Yarınki geçimimizi Tanrı’dan mı bekleyeceğiz? Bu fona bu alkışı yakıştıranlar, bunu ne adına alkışlıyorlar acaba? “Sol, sosyalistlik, komünistlik, devrimcilik adına” olmadığı kesin…
Çirkinliği, yoksulluğu bir övünçmüş gibi algılayanlar görüyorum ara sıra. Yanlış çok yanlış… Övünüyor olabilirsiniz bunlarla ama bilin ki bunun “sol”la hiçbir ilgisi yok. Sol, “güzel”i savunur, tarih sahnesine çıktığından bu yana. “Güzel” olan da yoksulluk değildir, bakımsızlık değildir, “çirkinliğin, geri kalmışlığın, yoksulluğun övgüsü” hiç değildir.
“Güzel günler” herhalde, insanların aç ya da bakımsız/çirkin/geri olduğu günler değildir; en azından bana göre değil…
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa