26 Aralık 2021 Pazar

 

Devrim için Savaşmayana…

Bol sloganlı günlerdi, bir bakıma sloganlarla yaşıyorduk. Ülkeye faşizmin henüz gelmediğini düşünenler “faşizme geçit yok” derken tersini savunanlar “faşizme ölüm, halka hürriyet” istiyorlardı. Daha genel olan slogansa “kahrolsun faşizm”di. Kimileri “tek yol devrim, kahrolsun faşizm” diye de birleştiriyordu. Sokaklarda da duvarlara bakarak “kimlerin bölgesinde” olduğunuzu anlayabilirdiniz. Birbirlerine çok aykırı olanlarsa karşı görüş slogan ve imzalarını bozacak buluşlar da yapıyorlardı. Örneğin MHP’den MARX (ya da MARİ) oluyordu, kullanılan boya farklıysa ikisi de okunabiliyordu. Hele S harfini orak biçiminde yapmak, solun kuralı gibiydi. Görselliği geliştirip “Mahir”i yazanlar, sözcüğü mavzer biçimine getirmişlerdi; M’den önce bir dipçik vardı.

Ben, faşizme karşı olan her sözü seviyordum ama sanırım herkes benim gibi düşünmüyordu. Bir gün Manisa İstasyon Meydanında bütün “gruplar” kendi içlerinde sıra olmuşlardı. Konu ya da olay neydi, anımsamıyorum. O sıralar pek çok gerekçeyle bir araya geliniyor, yürüyüşler yapılıyordu: Ölüm törenleri, 1 Mayıs, bir saldırıyı protesto, bir yıldönümü vb. O meydana bakan, birkaç basamakla çıkılan bir de bahçeli kahvehane vardı. Ben severdim orayı, aslında bütün istasyonları severdim. “Küçük istasyonlardan geçerken gözlerimi orada bırakırım” diye şairane bir buluşum bile vardı. Orada oturup çay içmeyi severdim ama orası pek de güvenli değildi. Yakınında bir imam hatip vardı ve öğrencileri, arada bir kahvehaneyi taşlamayı seviyorlardı (şeytan taşlamak gibi)! Bir seferinde bir taş yağmurunda kaldığımda ne yapacağımı bilememiştim.

Yine oradaydım. Bugün meydan solcu doluydu, imam hatipli görünmüyordu. Kalabalık sanırım yeterli sayıya ulaşmaya başlamıştı. Her grup kendi pankartını açmış, kendi sloganlarını atmaya başlamıştı. Henüz yürüyüş başlamamıştı ama. Bir ara şu sloganın yükseldiğini duydum: Devrim için savaşmayana sosyalist denmez! Olabilirdi, devrimden sonra sosyalizm düşünüyorsan, savaşman gerekirdi. Ama o da ne, bir grup buna çok kızdı: Devrim için savaşmayana komünist denmez! Bence o da doğruydu. Devrim olacak, önce sosyalizm inşa edilecek, sonra sınıflar kalkacak ve komünizm gelecekti. Okuduklarımdan çıkardığım özet buydu. Şimdi bunda kızacak ne vardı? İnanmazsınız, meydan beş dakika falan bu iki sloganla inledi. En ön sırada yer alan spor akademisi öğrencilerinin karşı gruba doğru bedensel duruşları birbirlerine meydan okuyan kedilerinki gibiydi. Düşündüm de enerjimizi boşa harcıyoruz gibi geldi. Can Yücel görseydi bence şöyle derdi: Devrim için savaşmayanı…



0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa